8 Temmuz 2020 Çarşamba

Gizli Özne


Güzün gelmesiyle sararmıştı her yer. Üzerine giydiği ince ceket yüzünden metrobüs durağında derinden üşüdüğünü hissetti, müziğe dalmıştı kendi dünyasında. Başka dünyalara sahip insanları izliyordu. Eve yetişme telaşı, para kazanma derdi, sıcak yemek hasreti, anne sevgisi, baba özlemi. Sahi, babasını en son ne zaman görmüştü? Hatırlayamadı. Mazide beraberce anılar kalmıştı. Öteye geçemememişti,
 Sıcak samimi evden bir gün okuldan geldiğinde yükselen çığlıklar bulmuştu. Belkide çocukluğunun en büyük travması oluvermişti. Oysaki, bahçeli evlerinde sabah kuşları beraber beslerlerdi. Her sabah okula babası götürürdü. Iki kişilik dünyalarında ne kadar da mutlulardı. Evren yalnızlığın en dibini layık görmüş, onu dehlizlere itmişti. Henüz 46’sında kocaman dev gibi adamın ellerinden kayıp gidişi karşısında kala kalmıştı. Her bahar köye gitmelerini hatırladı. Annesi orada ölmüştü, neydi sebebi onu pek anlayamadı. Resimlerde kalmıştı 'anne' kelimesi. Hiç kullanmamıştı. Oysa baba kelimesini kullanım limiti de, 12 yıl kadarmış. Şimdi kimsesiz kalmıştı.
Üşüdüğü yerde metrobüse binmekten vazgeçti. Barbaros caddesinden hızla inip Yıldız Parkı’na yöneldi. Sonra ani bir kararla sahile indi. Bir banka oturdu. Kendi olmadığı zamana hükmedip, babasını yarattı tekrardan kafasında, doyamamıştı. Sabahları saçını okşayarak uyandırmasına hasret, resmine uzun uzun baka kaldı. Gün çoktan dönmüştü, ama merak edecek kimseside yoktu. Ne kadar sıradan ve basit biri olduğunu düşündü. Sokaktan geçenden hiç bir farkı yoktu oysa ki. Ajandasını hızla çıkarttı. Babasından kalan askerlik anılarının, ara ara adamın kendi el yazısı ile yazdığı notlara ilişti gözü. Soğuk iyice içine işlemişti. Akan damalalar daha çenesine gelmeden buz gibi oluyordu. Hiç birini hissetmemişti, içine dokunan acıdan başka. Babasının kokusu ilişti burnuna. Şimdi dedi, şimdi çıksa gelse, sarılsam kocaman elleri ile sarsa beni, saçımı okşasa. Ama olmadı, gelmedi. Insanlar yaşamaya devam etti. O her zamankinden daha sıradandı. Etrafa saçılmış acılarını topladı ve oradan hızla uzaklaştı.

Gizli Özne

Güzün gelmesiyle sararmıştı her yer. Üzerine giydiği ince ceket yüzünden metrobüs durağında derinden üşüdüğünü hissetti, müziğe dalmıştı k...