En iyi ilaç Sevgidir!
Zaman hızla akıp gitmekte. bizse yirmi dört saatin yirmi dördünde de bir şeyler yapabilmek için devamlı bir çaba içerisindeyiz. Zaman nakitmiş eski bakkal defterlerinde. Lakin bizden eksilen, yitip giden şeylerin farkında olamıyoruz maalesef. bu eksilmeler bireysel bazında önemsiz görünse de, büyük resme bakıldığında toplumsal dejenerasyon denilen durumla karşı karşı kaldığımız sonucu inkar edilemez halde. Her geçen gün değişen dünya düzeni, çoğu zaman olumlu şeyler katsa da, temel çekirdeği oluşturan aile yapısı üzerinde ciddi zedelenmeler doğurmaktadır. bir tahterevalli gibi düşünmeliyiz, pozitiflik getiren birçok şeyin, kavramlar arası uzaklaşma getirmektedir.
Bir evin içinde herkeste telefon, herkeste bilgisayar, herkeste tablet. Herkes yoğun. Herkesin çalışması lazım. Kutu gibi bir ev herkes kendi odasında masa başında yada koltuğunda elinde telefon. Kimse kimseyle konuşmuyor, paylaşmıyor. Aile kavramının tanımını bu durum karşılaşmamaktadır. Aile demek sadece birbirine yasların getirdiği haklar doğrultusunda aynı evde yaşayan bireyler demek değildir. Aile kavramı derininde ciddi ruhsal bağlar barındıran, duyguların yoğun olduğu bir kavramdır. Bağımlılıktan değil, bağlılık, maneviyattan bahsediyorum. dizine yatan çocuğunun saçını okşarken okuduğu kitabın verdiği huzuru sosyal medyada aramak, keza okulda olumsuz yaşadığı bir durumu ailesiyle paylaşmak yerine sosyal medya da takipçileri ile abartarak, küfrederek, 'daha ne kadar popüler olabilirim' diye durumu çarpıtarak anlatmak.
Aile bağları güçsüzleşmekte. Akabinde saygı kavramında azalma, gösteriş için sevgi yumakları su yüzünde kalmaktadır. Toplumsal olarak nasıl bir inkar mekanizması kullanıyorsak, kimse bu durumu sorgulamıyor. Tam tersine ağlayan çocuğunun eline tablet alıyor ki sussun. Çocuk anlık keyif alıyor, anne/baba sanıyor çocuk artık mutlu. Anlık mutluluklar gelecekte kalmazlar. Farkında olmasan hasarlı çocukluk yaşatıyoruz çocuklarımıza. Ne derse yapılıyor, paralar akıtılıyor. Kimse sevgisini paylaşmak istemiyor. Göstermiyor hatta ve hatta sevmiyor. Sonra mı ne oluyor? Sonrasında hasarlı ikili ilişkiler, artan boşanmalar, kadına ve çocuğa şiddet, evi terk etmeler Travmatik nesiller birbirini buldukça sonsuz döngüden kurtulmamız biraz zor gibi durmaktadır. Önceliğimizi farketmeye temel soruna kilitlenmeye ayırmamız galiba ilk lakin insanlık için büyük bir adım olacaktır.
Unutulmamalıdır ki çocuğunuza vereceğiniz en güzel miras 'SEVGİNİZDİR'.
